Panik Atak ve Panik Bozukluk

13.06.2024
94

Panik Atak Nedir?

Yoğun korku, sıkıntı ve endişe nöbetidir. Aniden başlar ve hızlıca şiddeti artar. Genellikle 10 dk gibi bir sürede doruk noktasına ulaşır. 10 – 30 dk içerisinde etkisi yavaşça azalır. Panik atağın belirgin özellikleri beklenmedik bir anda aniden başlaması, başlangıcının ve sonunun olmasıdır. Kısa süren bir ataktır. Ancak kişiye hissettirdiği duygular çok yoğundur.

Panik Atak Belirtileri Nelerdir?

– Kalp çarpıntısı, kalp atımlarını hissetme,
– Terleme, titreme,
– Nefes darlığı
– Boğuluyormuş gibi hissetme, soluğun kesilmesi
– Mide bulantısı, karın ağrısı
– Baş dönmesi, bayılacak gibi olma,
– Ölüm korkusu, kontrolünü kaybetme ve çıldırma korkusu,
– Uyuşma ve bedende karıncalanma hissi,
– Ürperme, üşüme, ağız kuruluğu, ateş basması
– Kişinin kendisini yabancı biri gibi hissetmesi, bedenden ayrılmış gibi hissetme
Bu belirtilerden en az 4 tanesi kısa bir zaman diliminde, nöbet halinde ortaya çıkıyor ve yaşanıyorsa biz buna Panik Atak diyoruz.

Panik Atağı Ne Kadar Sürer?

Panik atağı kendi haline bırakıldığında genellikle en fazla 30 dk sürmektedir. Kişi bu süreyi daha uzunmuş gibi algılar. Bazen kişiler atağın son bulması için müdahale etmeye çalışır bu sırada tekrar olumsuz düşüncelere kapılır ve atak yineleyebilir. Bu da panik atağın süresini uzatır. Panik atağın sürekli devam etmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Başlar, artar, azalır ve son bulur. Panik atak kendi kendine yatışır.

Panik Atak Esnasında Kişi Ne Hisseder ve Ne Düşünür?

Panik atak esnasında kişi dehşete, korkuya kapılır ve sonunun geldiğini düşünür. Zihninden “Çıldıracağım”, “Boğuluyorum, ölüyorum.”, “Kalp krizi geçireceğim”, “Felç geçiriyorum”, “Deliriyorum” gibi düşünceler geçer.

Panik Atağı Sırasında Ne Olur?

Atak sırasında kişinin nefes alıp verme hızı değişir. Sık sık ve derin nefes alıp verilmeye çalışılır. Aslında bu boğuluyor gibi olma hissinin artmasına sebep olur. Yapılması gereken aslında nefes alıp verme hızını yavaşlatmaktır. Atak esnasında hissedilen yoğun korku sebebiyle vücudumuzun çalışmasını otomatik olarak sağlayan sempatik sistem alarm verir ve birtakım değişiklikler olur. Nefes alıp vermede değişiklik, bedende uyuşma ve soğukluk, terleme ve titreme, kan basıncının artması vb. Bütün bunlar yaşanırken vücudumuzu yöneten otonom sinir sistemi devreye girer ve kontrolü sağlamaya çalışır. Artan oksijen miktarı fazla olduğu için bunu dengelemeye çalışır ancak atak geçiren kişi sanki nefes alamıyormuş hava yetmiyormuş gibi hisseder ve bu da boğulma hissini artırır. Aslında birsüre sonra parasempatik sistem devreye girer kişi gevşer ve rahatlar. Zaten panik atak doğası gereği kendi kendine yatışır. Sürekli devam etmez.

Panik Atağı Sırasında Ne Yapabilirim?

O an ne ile uğraşıyorsanız onu yapmaya devam etmeli veya başka bir şeyle ilgilenmeye başlamalısınız. Bedensel duyumlara odaklanılmadığında sakinleşmek daha kolay ve hızlı olacaktır.
Hızlı hızlı nefes alıp vermeye çalışmak yerine nefesi yavaşlatmalısınız. Bunun için yavaş yavaş etrafınızdaki eşyaları isimleriyle sayabilirsiniz.
Aslında özel olarak bir şey yapmaya gerek yoktur. Panik atak doğası gereği kendiliğinden geçer. Bazen atak geçsin diye yapılan şeyler süreci uzatır. Yapılacak en sağlıklı davranış o an kişi ne işle meşgulse onu yapmaya devam etmeli veya bir işle meşgul olmalıdır.

Kaç Tür Panik Atak Vardır?

Genellikle 3 tür olarak açıklanır:
Kendiliğinden ortaya çıkan ataklar; herhangi bir durum yokken, aniden ortaya çıkan panik bozukluğa özgü ataklardır. Belli bir ortamda veya durumda ortaya çıkan ataklar; sosyal fobisi olan bir kişi topluluk önünde konuşma yaparken atak geçirebilir.
Durumsal eğilimli panik ataklar; belli durumlarda geçirilen ataklardır, her zaman olmaz. Örneğin kişi sinemada atak geçirir ama her zaman değil. Bu ataklar agorafobiye özgü ataklardır. Agorafobi panik atakların olumsuz bir sonucu olarak gelişir. Kişi hemen yardım alamayacağı, dışarı çıkamayacağı alanlarda atak geçirmekten korkar ve gitmekten kaçınır.

Bireysel Terapi

Bireysel danışmanlık; danışman ve danışan arasında birebir gerçekleşen, psikoterapötik müdahalelerin yer aldığı, amaca yönelik, gizlilik ve gönüllülük esasına dayalı bir süreçtir.

Panik Atak ve Panik Bozukluk Aynı Şey Mi?

Hayır değildir. Panik atak yoğun korku ve sıkıntı nöbetidir. Ruhsal bir rahatsızlık değildir. Hayat akışı içerisinde, başka ruhsal rahatsızlıklarda (travma sonrası stres bozukluğu gibi) nadiren de olsa herkesin yaşayabileceği bir durumdur. Panik bozukluk ruhsal bir rahatsızlıktır.

Panik Bozukluk Nedir?

Panik bozukluk tekrarlanan panik atakların yer aldığı kişinin işlevselliğinin azaldığı ruhsal bir rahatsızlıktır. Panik ataklar geçiriyorsanız ve panik atak geçirmediğiniz zamanlarda beklenti kaygısıyla “Ya panik atak geçirirsem”, “Ya kalp krizi geçirirsem” “Ya çıldırırsam” gibi endişeler içindeyseniz ve hayatınızda buna göre değişiklikler, düzenlemeler yapıyorsanız, birçok şeyden kaçınıyorsanız, markete gitmek, seyahat etmek, evde yalnız kalmak vb. artık bu durum panik bozukluk yani ruhsal bir rahatsızlık diyebiliriz.

Panik Bozukluk Kişinin Yaşamını Nasıl Etkiler?

Panik bozukluğu olan kişiler panik atak geçirmemek için “kurtarıcı, güvenlik sağlayıcı önlemler” almaya başlar. Çünkü sürekli tekrar atak geçirirsem korkusu yaşarlar ve “beklenti anksiyetesi” geliştirirler. Birçok şeyi yapmaktan kaçınırlar. Örneğin daha önce sinemada panik atak geçirdiyse birdaha sinemaya gitmemek gibi. Bazı kişiler hemen yardım alamayacağını düşündüğü kapalı alanlara, kalabalık etkinliklere gitmekten kaçınır. Atak sırasında yoğun bir kalp çarpıntısı hisseden kişi çarpıntı oluşturabilecek etkinliklerden uzak durmak ister. Spor yapmak, merdiven çıkmak vb. Günlük rutin yaşamında panik atağı sırasında hissettiği bedensel belirtileri fark etmeye odaklanır. Evde yalnız kalmaktan kaçınırlar. Yanlarında güvendiği biri eşi, arkadaşı olsun isterler. Bazı kişiler çantasında su, kolonya, telefon, ilaç taşırlar. Sağlık kuruluşuna, ulaşım araçlarına yakın olmak isteyebilirler. Kişinin bütün amacı panik atak geçirmemek ve geçirirse bir an önce müdahale etmek ve edilmesini sağlamaktır. Bu kısıtlayıcı kurallar kişilerin aile, iş, sosyal yaşantılarını olumsuz yönde etkiler.

Panik Bozukluk ve Panik Atak Kimlerde, Ne Sıklıkta Görülür?

Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmektedir. Genellikle 18-30 yaş arasında başlar. Panik bozukluğun yaşam boyu görülme sıklığı yüzde 2 dir. Yalnızca panik atak görülme sıklığı ise yüzde 10 dur. Bu da bize şunu gösteriyor her panik atak, panik bozukluğa dönüşmez. Panik atakların belli bir sayısı yoktur. Panik bozukluğun şiddetine göre sıklığı ve sayısı değişiklik gösterir. Unutulmaması gereken ise bütün gün atak geçirmek gibi bir durum yoktur. Bütün gün devam eden şey kaygı, endişe ve korku halidir.

Panik Bozukluğun Sebebi Nedir?

Belli bir sebebi olmamakla beraber etkilediği varsayılan birçok nedenden söz edilir. Genetik yatkınlık, olumsuz yaşantılar sonucu oluşan inançlar, travmatik olaylar, yoğun stres ( ayrılma, kayıp, ekonomik stres, şehir değişikliği, iş stresi vb.) , beyindeki nörotransmitter dengesizliği, olumsuz duygulara yatkınlık ve olumsuz öğretiler… Örneğin kişinin yakın çevresinde panik bozukluğu olan biri varsa veya ani hastalık geçiren biri varsa hastalanacağına, bedensel olarak zayıf olduğuna dair olumsuz inançlar geliştirebilir. Bu kişinin psikolojik olarak yatkınlığı daha fazladır. Genetik yatkınlıkta %70 lik kısım da bu şekilde açıklanır. Öğrenme yoluyla belli inançlar gelişir ve yatkınlık artar. Kaygılı kişilerde de durum böyledir. Stres kaynaklı bir panik atağı yaşadıktan sonra “Ya tekrar olursa” diye kaygı duyarlar panik bozukluk olarak devam ettirmeye daha yatkındırlar.

Panik Bozukluğu Tedavi Edilebilir Mi?

Evet edilebilir. Öncelikle panik bozuklukta yaşanan bedensel belirtiler birçok hastalıkta görülebilir. Bu sebeple başka bir hastalık ihtimalini ortadan kaldırmak amacıyla yaşanılan şikayete göre farklı branşlarda doktora başvurulmalıdır. Örneğin kalple ilgili şikayetler için Kardiyolojiye gidilmelidir. İhtimaller ortadan kalktıktan sonra psikiyatriye yönlendirme yapılır ve kişi psikiyatristten panik bozukluk tanısını alır. Panik bozukluk tedavisinde ilaç ve psikoterapi kullanılmaktadır. İkisinin etkisini bir benzetme ile açıklayacak olursak; ilaç tedavisinde kişinin kendisine sıkıntı verdiğini düşündüğü seslerin daha az duyulması için kulak tıkacı takılır, terapide ise sıkıntı verdiği düşünülen sesler için gerçekçi açıklamalar yapılır, zararsız olduğu anlaşılır ve yanlış inançlar değiştirilir. Sadece ilaç tedavisi alan kişinin ilaçları bırakması kulak tıkacını çıkarması anlamına gelir ve atakların tekrarlanma ihtimali çok yüksektir. Psikoterapi alan kişilerde ise tekrarlanma oranı çok düşüktür. Psikoterapi kişinin yaşadığı davranışsal ve duygusal sıkıntıların çözümünü konuşma yoluyla sağlanmasıdır. Konuşma terapisi olarak da bilinir. Panik bozukluk tedavisinde kullanılan en önde gelen psikoterapi yöntemi Bilişsel Davranışçı Terapidir.

Hemen Randevu Oluşturun


Sosyal Medya Hesaplarımız
Whatsapp
Psikolojik danışman Mehmet SEFİL
Psikolojik danışman Mehmet SEFİL
Merhaba!
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
1