Belgeselde taraftarların umutsuzca takımlarını desteklemeleri ilgimi çekti. Kazansa da kaybetseler de takımlarının yanında durmuşlardı. Fakat artık işler çok kritik bir noktaya gelince taraftarlar da ligde kalabilmek istiyorlardı. Tek hayalleri takımlarının ligin ortalarına tutunup yoluna devam edebilmesiydi.
Yeni menajer takıma geldiğinde önce kadroyu gözden geçirmek istedi. Liderlik özelliği yüksek, istikrarlı performans sergileyen ve organize edici oyuncularla kadrosunu güçlendirmeye çalıştı. Fakat takımda başka sorunlar da vardı. Takım İngiltere’nin bir ucundaydı. Ulaşım problemleri vardı. Maçlara neredeyse geç kalacak şekilde geliyorlardı ve son antrenmanlarını yapmaya vakit bulamadan sahada oluyorlardı. Bu durum da oyuncuların performansını olumsuz yönde etkiliyordu.
Kazanmak ve kaybetmek bir alışkanlıktı ve bu takım çoğu zaman kaybeden taraftaydı. Berabere kaldıklarında bu tamamen şans işi oluyordu. Fakat bu yıl yine bir şansa ihtiyaçları vardı. Ligteki son maçları ve doğal olarak profesyonel kariyerlerinin sonu olabilecek bir an gelmişti. Taraftarların içinde endişesi vardı. “Ya takımımız artık olmazsa?” Bu takım onların her şeyiydi. Hafta sonu planlarıydı.
Kritik maç başlamadan önce, rakip takım gayet iyi bir kadroya ve oyuna sahipti. Üzerlerinde baskı yoktu. Gerginliği had safhada olan bir takıma karşı oynayacaklardı. Saha ve hava koşulları da futbolda pek uygun sayılmazdı. Maçın kritik atmosferi taraftarları da germişti. Olay çıkmasını engellemek adına köpekler ve polisler sahanın kenarına gelmişti. Bu sırada top dışarı çıktı. Polis köpeği bir oyuncuyu bacağından ısırınca mucize burada başladı. Turquay United hızlı bir şekilde kendisini toparladı ve niçin orada olduklarını, neden gol bulmaları gerektiklerini düşünecek kadar vakit sahibi oldular. Ardından gelen bir pas hatası işi bitirdi. Artık ligdeydiler.
Rakip takım açısından düşünürsek, takımlarını çok seven bir taraftar kitlesinin karşısında oynamaları gerekiyordu. Son anlarda yapılan bir pas hatasından gelen gol Turquay United’ın lige tutunmasını sağladı. Fakat rakip takıma o an ne olmuştu? Rakip takım oyuncusu sakatlanınca ne hissettiler? Defanstaki pas hatasının sebebi insani duygular mıydı? Yenilgi durumunda elenebilecek bir takımın seyircisinin önünde oynamak oyunculara neler hissediyordu?
Gazetelerde manşet olan polis köpeği Bryn, günün kahramanı ilan edildi. Takımın maskotu kadar sevildi. Taraftarların göz bebeği oldu. Takımlarının yapamadıklarını yapabilmelerine fırsat verdi.
Hedeflerine ulaşmışlardı: Takımlarının ligde kalabilmesi. Başarı her zaman en mükemmel, en kusursuz olmak değildir. Her takımın veya bireyin başarı ölçütleri kendine hastır. Ligde kaldılar ve mutlu oldular. Bu onlar için yeterliydi.